Bir yanda dünyayı sonsuza dek değiştirecek yeni ürünler, teknolojiler
ve daha önce yapılmamış, yapılamamış olan, diğer yanda olup biteni
yakından takip eden ve duydun mu şu ne yapmış, evet işte bu, ben bunu
iki sene önce düşünmüştüm veya bu neden benim aklıma gelmedi diyenler.
Yani zaman zaman hepimizin kendimizi bulduğumuz durumlar.
Bugün Microsoft mu dünyayı daha çok değiştirdi yoksa Apple mı sorusunun
altında yatan belki de neden bizlerin de bu değişimin parçası hatta
öncüsü olamadığımız sorusunun cevabını hala verememiş olmamız. Apple'cı
veya Microsoft'çu olarak kendimize yapıştırdığımız etiketlerin verdiği
dayanılmaz hafiflik. Tabii Google'cı, Facebook'çu, Twitter'cı,
Groupon'cu, Ebay'ci vb şeklinde örnekler çoğaltılabilir. Dünyayı
yakından izlerken kendi bahçemizde olup bitenleri pekte umursamıyor,
hatta yapılanı da küçümsüyor olmamız. Sıklıkla ve arasıra "Türkiye'den
neden dünya çapında bir proje çıkmıyor" yakınmaları...
Bir tasarımcı olarak buna cevabım var ama önce tasarım nedir, tasarımcı kimdir sorusunu sormak ve hemen yanıtlamak istiyorum;
Tasarım Nedir?
Hepimiz tasarım kelimesini kullanmışızdır ancak herkes tasarım deyince
aynı şeyi anlamaz. Bu yüzden cevabını dünyada en iyi verebilecek
kişi'den alalım;
"Design is a funny word. Some people think design means how it looks.
But of course, if you dig deeper, it’s really how it works… To design
something really well, you have to get it. You have to really grok what
it’s all about. It takes a passionate commitment to really thoroughly
understand something, chew it up, not just quickly swallow it. Most
people don’t take the time to do that.” -Steve Jobs
Türkçesi;
"Tasarım komik bir kelimedir. Bazı insanlar tasarımın "nasıl
göründüğü" ile ilgili olduğunu düşünür. Fakat tabii ki daha derine
inerseniz, tasarım aslında "nasıl çalıştığı" ile ilgilidir... Birşeyi
gerçekten iyi tasarlamak istiyorsanız onu gerçekten anlamak
zorundasınız. Onunla ilgili herşeyi özümsemek zorundasınız. Birşeyi
gerçekten derinlemesine anlamak içinse onu çiğnemeden yutmak değil iyice
çiğnemek, özümsemek ve ona tutkuyla bağlı olmak gerekir. Çoğu insan
bunu yapmak için zaman ayırmaz." -Steve Jobs
Bu sözler Steve Jobs'a ait olmasaydı muhtemelen haberimiz olmazdı.
Steve Jobs'ı özel kılan şey hareketleriye sözlerinin her zaman arkasında
durması ve defalarca bu sözleri kanıtlamış olmasıdır. Bunu yapabilmekse
herkesin harcı değil, maalesef. Çünkü böyle bir vizyonu ortaya koyup
ardından koşabilmek ve bunu dünya çapında ticari başarılarla
taçlandırmak için hem son derece idealist hem de ticari zekaya sahip
olmak gerek.
Yine de "Tasarım" deyince aslında ne demiş olduğumuzu bilerek bir sonraki soruya geçebiliriz.
Tasarımcı Kimdir?
Yukardaki örneği bu sorunun cevabını verebilmek için yazdım;
"Tasarımcı olmak, tasarımcı gibi düşünmek, tasarladığınız
şeyle bütünleşmek ve onu yaşamak demektir. Onu içselleştirmek,
özümsemek, ona aşık olmak, bazen oturup ağlamak, çalmak (kopyalamak
değil), bazen saatlerce bakmak, bazen başka hiçbirşey düşünememek,
gecenin bir yarısı uyanmak, yeni bir şeyi herkesten daha iyi yapmak,
aynı şeyi ikinci kez farklı yoldan yapmaktır."
Biraz fazla dramatik görünebilir ama iyi tasarımlar ancak böyle arızalı
beyinlerden çıkar. Bu yüzden bana göre gelmiş geçmiş en büyük tasarımcı
Steve Jobs'tır. Her ne kadar apple ürünlerinin fanatiği olmasam da
tasarım açısından üstünlükleri tartışılmaz.
Türkiye'de Neden ... ?
Tasarımı ve tasarımcıyı anladıktan sonra şimdi kendimize "Türkiye'de
neden" ile başlayan soruları sorabiliriz. Türkiye'de tasarımcı mı yok?
Bir açıdan evet, bir açıdan hayır;
"Türkiye'de tasarımcı dediğimizde aslında kastedilen ve algılanan
butonun kırmızı mı yoksa yeşil mi olacağına karar veren kişidir."
Yani birinci sorun aslında tasarımın ne olduğunu bilmememiz, ikinci
sorun terminolojiyi yanlış kullanmamızdan kaynaklanıyor. Yukardaki tanım
tasarımcının değil bir bilgisayar operatörünün tanımı olabilir. Bu
açıdan baktığımızda tasarımcı çoktur, hatta o kadar çoktur ki tasarımcı
olmak bilgisayara Photoshop kurmak kadar kolay hale gelmiştir.
Bilgisayar operatörlerinde sorun yoktur, o da gerekli bir iştir ancak
tasarımı bilgisayar operatörlerine yaptırmak sorundur.
Fakat sorunu büyüten bu değil, tam tersi;
"Türkiye'de tasarımcı bilgisayar operatörüdür."
Esas sorun budur. Türkiye'de tasarım genelde tasarımcıya kalmaz.
Mutlaka bir yönetici veya müşteri daha iyisini bilir. Bu başlıbaşına bir
konu olduğundan detaya girmeyeceğim, belki başka bir blog yazısında
açılırım. Burada kast ettiğim sorun yanlızca yönetici veya müşteri geri
bildirimleri değil, tasarımcının da ne dediğini, neden dediğini iyi
bilmesi, savunabilmesi gerekir. Bu en çok karşılaşılan sorundur çünkü
konu en sonunda zevkler ve renkler tartışılmaz noktasına taşınır ve sesi
en yüksek çıkan kazanır. Kimse metodolojiyi tartışmaz. Oysa bir
tasarımcının herhangi bir renge zaafı olmaması gerektiği gibi bir
yöneticinin de tasarıma nasıl katkıda bulunacağını bilmesi gerekir. Esas
olan sonuçtur.
Ürün Tasarımı vs Web Tasarımı
Tasarımın pekçok konusu var fakat bu konuların büyük kısmı pazarlama
dünyasına hizmet eder. Pazarlama dünyası neredeyse gerçek dünyadan daha
büyük bir dünya olduğu için biz tasarım dediğimizde bir pazarlama
materyalinden bahsediyor olduğumuzu varsayarız. Web tasarımı da böyle
algılanmıştır ve websiteleri birer online broşür olarak görülmüştür, bu
halen de böyledir. Fakat bu teknoloji israfından başka birşey değildir.
İsraf diyorum çünkü çok büyük faydalar sağlanabilecekken "bu site de
eskidi yenisini yaptıralım" mentalitesinden öteye geçilmemiştir.
Bizi hayıflandıran durumlar genelde web sitesinin bir pazarlama
materyali değil de bir ürün olduğu durumlardır. Twitter örneğin bir
iletişim hizmetini çok farklı şekilde sağlar, facebook sizi
arkadaşlarınıza bağlar, Google sizi dünyanın bilgisine tek tuşla
ulaştırır. Türkçenin güzelliklerinden bir atasözümüz aklıma geldi "her
sakallıyı deden sanma". Biz aynen bunu sandığımız için Facebook'u,
Google'ı, Twitter'ı neden yapamadığımızı anlayamıyoruz. Onlar da web
sitesi ama onlar hizmeti internet üzerinden sunan web siteleri ve bu
hizmetleri tasarlamak ürün tasarlamaktır, ürün tasarımıdır. Ürün
tasarımı da bir gecede olabilecek bir iş değildir. Bu saydığım
şirketlerin çalışan sayılarını çalıştıkları saate göre hesapladığımızda
onbinlerce saat çalışarak bulundukları noktaya gelmişlerdir. Bizse bir
tasarımcı, bir programcı, 2 hafta süre ve üç kuruşa kebap ısmarlama
modeliyle bu işleri neden yapamadığımızı anlamaya çalışıyoruz.
Anlayamayız.
Daha fazla tasarımcıya ihtiyacımız var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder